Özbek Türklerinin gelenek ve görenekleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Özbek Türklerinin gelenek ve görenekleri
MİLLİ GÜNLER, GELENEK VE GÖRENEKLER
Resmi tatil kabul edilen bayram ve tatil günleri
Yeni Yıl 1 Ocak
Kadınlar Günü 8 Mart
Zafer Günü 9 Mayıs
Bağımsızlık günü 1 Eylül
Cumhuriyet Anayasasının Kabül Günü 8 Aralık
- Ramazan Bayramı
- Kurban Bayramı
Özbekistan’da bayram ve tatil günleri
Özbekistan’da gerek eskiden beri kutlan, gerekse yeni kutlanmaya başlanan bayramların sayısı oldukça fazladır.
Dini Bayramlar: Ruzahayıt (Ramazan Bayramı - İyd el Fıtr), Kurban hayıtı (Kurban Bayramı - İyd-el Adha)
Milli Bayramlar: Nevruz, Lale Bayramı, Hasat Bayramı, Mihircan Bayramı, Bağımsızlık Günü, Anayasa Günü, Yeni yıl, Kadınlar Günü, Zafer Bayramı, Aşula(Koşuk Bayramı)...
Bunların dışında her meslek grubunun kendine has kutlama günleri vardır. Örnek olarak: Doktorlar günü, Öğretmenler günü, öğrenciler günü... vb.
Özbek kıyafetleri
Özbekistan’da giysiler milli kıyafetlerle paralel olarak gelişme göstermişlerdir. Özbekler, milli kıyafetlerini, ev malzemelerini, renk ve nakışla süslemişler, giysilerinde genellikle özgün renklere önem vermişlerdir...
Özbekistan’da dekoratif nakış halk sanatları içinde önemli yer alır. Eskiden nakışçılık sanatı kendi nakış güzelliğiyle, renkler çeşitliliğle ve özgünlüğüyle meşhur olmuştur.
Eskiden gelinin çeyizi içine muhakkak üzerine nakış süslenmiş olan kıyafetler girerdi.
Kıyafetlerin çoğu aileyi büyüden, nazar değmesinden, koruma fonksiyonunu taşırdı. Damadın evine gelini nakişlarla süslenmiş olan şal altında götürürlerdi. Çift için ayrılmış olan odanın duvarlarını ve yatağı şallarla süslüyorlardı. Bu şalların adı, ”şüzani’’ olup, asıl anlamı “iğneyle dikilmiş olan” demektir.
Günümüzde’de bu atalardan kalan adet saklanmıştır. Milli kıyafetler şimdi de orjinalliğini sağlamak amacıyla elle yapılıyor.
Taşkent’teki milli kıyafetler çıkaran “Aktepa” fabrikası nakışlı kıyafetler ve Özbek millli başörtüleri, şapkalar ve ev malzemeleri üretiyor.
Ayrıca, bir çok kıyafetler makine yardımıyla da süsleniyor. Bunları: gürkürpa (çiçekli battaniye), süzani, zardeval, kirpeç, palyak vs. Milli kıyafetlerin orjinalliğini sağlamak için onlar seri şekilde çıkartılmıyor. Nakışın stili ve türlerini halk nakış sanatının ustaları yapıyor. Nakış genelde siyah kadife veya seten üzerine yapılır. Siyah kadife üzerine yapılan nakış çok güzel olmaktadır. Günümüzde Özbek kıyafetleri ise, modern çizgiler içerisinde kendini göstermeye başladı. Ünlü modacılar, geleneklere uygun dizaynları uygularlarken, batıya has yenilikçi çizgileri de ihmal etmiyorlar. Özbek giysileri artık çağdaş boyutlarda kendini gösteriyor.
Bir tutku, bir gelenek DOPPİ
Özbekistan’da her şehrin doppisi farklı oluyor. Eskiden sadece erkeklerin kullandığı doppı, artık kadınlar tarafından da kulllanılıyor. Doppı sadece geleneksel bir başlık değildir. Özbek halkı için bu şapkaların çeşitli anlamları da bulunmaktadır. Örneğin, bir erkeğin şapkasının başından düşmesi çirkin ve ayıplanacak bir hareket olarak kabul edilir. “Senin başında şapka var mı?” sorusunun anlamı “Sen de erkek misin?” demektir. Klasik erkek doppiları kare şeklinde, siyah kumaştan yapılıyor. Üzerine beyaz renk ile dört adet sivri biber motifi nakşediliyor. Bu şapkaların Hokand, Margilan, eski Taşkent ve Semerkant olarak çeşitli türleri vardır. Zemin ve süslemesi farklı şapkalarda önceleri kuş kanadı motifi kullanılırdı. Çünkü doğu efsanelerine göre, insanın kafasına konan kuşun mutluluk getireceğine inanılırdı.
Bu nedenle çocuk şapkalarının çoğu hâlâ kuş tüyleriyle süsleniyor. Çocuk şapkaları ayrıca, değişik nakışları ve resimleriyle de ilgi çeker. Simli kumaştan yapılan şapkaya, çocuğu kem gözden korumak için de bir nazarlık takılır. Hokand şapkaları “Okpar” ya da “Beyaz kanat” olarak adlandırılır. Kadın doppıleri ise bir çiçek bahçesinin gözalıcı renkleriyle süslenir.
Şehrisebz ve Kitap bölgelerinde gerek kare, gerekse koni şeklinde yapılan doppiler, parlak nakışlı, çaprazlama dikişleriyle diğerlerinden ayrılırlar. Bu doppılere “Irak î-doppi” adı veriliyor. Bunların yanı sıra halı doppılar da büyük ilgi görmektedir.
Geçmiş yıllarda kızlar, çeyizleri için kendileri doppı dikerlerdi. Gelinler bazen bütün maharetlerini göstererek, şahaserler yaratırlardı. Kadifeden dikilen bu zarif doppılerde en çok mavi, mor, bordo renkler tercih edilirdi. Doppı, ayrıca boncuklar ve kıymetli taşlarla da süslenirdi. Altın dikişli Buhara şapkalarının ise özel bir yeri ve önemi vardır. Buhara’da altın dikme sanatı çok eskiden beri yaygın olduğu için, damat ve gelinin düğün eşyaları arasında mutlaka altın dikişli şapka bulunur.
Geçen asrın sonlarında erkek şapkası “Kellepuş - Zerduz î” tek renk kumaştan ve koni şeklinde dikilirdi. Ama giderek doppı işleme teknikleri geliştirildi. Bütün fonun nakışlanması (Zeminsüsü), önceden desenin çizilerek üstüne resim dikilmesi (Gülduzi) gibi teknikler kullanıldı. Bu teknikler içinde “Gülduzi”, hafif ve zarif olduğu için daha çok tercih edilmektedir.
Buhara şapkalarında daha çok tabiat ve meyve-sebze figürleri işleniyor. En beğenilen süsleme ise “Çor gül” denilen bir tür çiçek desenidir. Halk arasındaki inanışa göre, kadınların sevdiği erkek için diktiği şapka, onu belalardan, felaketlerden korurdu. Bu nedenle kadınlar, erkekler savaşa ya da uzak yola giderken diktikleri şapkayı onlara hediye ederlerdi. Şapkanın renkleri ve süslemesi de, diken kadının duygularını anlatırdı. İkinci dünya savaşı yıllarında (1941-1945) dikilen şapkaların çoğu mütevazi, ciddi, sade renklerden oluşurdu.
Fakat savaştan sonra doppilerde canlı kompozisyonlar, parlak renkler kullanılmıştır.
El yapımı doppılar bugün de büyük ilgi görüyor. Özbekistan’ın bazı bölgelerinde bulunan ve şapka üretimi yapan küçük şirketlerde çalışan kadınlar, diktikleri şapkalarla hem geleneği yaşatmakta, hem de yeni unsurlarla zenginleştirmektedirler.
Türkiye Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’nce 1-13 Ekim 1992 tarihleri arasında Özbekistan ‘ın başkenti Taşkent, Semerkant, Narpay, Karşı, Nevai, Hatırcı, Aktaş, Pestergam, Bulungur şehirlerinde ve bunlara bağlı ilçe ve köylerde araştırmalar yapılmıştır.
Araştırma sırasında elsanatları ve kıyafetlerle ilgili çalışmalarda “atlas’’ ve “zar atlas’’ dokumacılığının büyük önem taşıdığını tespit edilmiştir. Özel günlerde ve gösterilerde giyilen elbiseler bu kumaşlardan dikilmektedir. 8 pedalli, kamçılı tezgahlarda dokunan atlas kumaşlar ipektendir. “zar”adı verilen sim tellerin çözgüye belirli aralıklarla yerleştirilip dokunanlarına ise “zar atlas’’denilmektedir.
Genç kız kıyafetleri
Ülkede bedene giyilen elbiseye “köylek’’ deniyor. “v” yakalı , iki parçadan oluşan elbisenin üst kısmı vücuda oturacak şekilde , alt kısmı boldur. Etek uçlarına bir sıra fırfır dikilerek süslenir. Yaka , ince plilerle hazırlanır. Kollar bileğe doğru bollaşarak el üzerine kadar iner, uçları yine ince plilerle süslenir. Elbisenin boyu da ayak bileği hizasındadır.
Nimçe
Köylekin üzerine giyilen kısa yeleğin adıdır. Düz ipekli kumaşlardan veya kırmızı kadifeden dikilir. Yakası “v”kesimli, vücuda oturacak şekilde hazırlanan nimçenin boyu bele kadardır. Eskiden üzeri zincir işi (suzeni) ile işlenirken günümüzde farklı kumaşlarla stilize formlar aplike edilerek ya da boyanarak süslenir. Nimçelerin uzun dikilenleri de vardır. Alta “ lazım’’ adı verilen pantolon dikilir.Köylekin kumaşından hazırlanır. Normal genişliktedir. paçalara doğru daralır. Uçlarına aynı kumaştan ince bant geçirilir. Lazımın boyu ayak bileği hizasındadır.
Ayağa etik (çizme) veya topuklu ayakkabı “tufli’’ giyilir.Saçlar birden fazla örülür. Başa zincir işi (suzeni) veya goblen işlemeli doppi giyilir. Sim iplerle dokunmuş kumaşlardan dikileni genellikle gelinler tarafından kullanılır. Ve “tes kalpak’’ adını alır. Bu başlıklar yaklaşık 5 cm. yüksekliğinde ve kare formludur.
Kadın kıyafetleri
Evli ve yaşlı kadınların elbiseleri de atlas kumaşlardan dikilir. “Hatun libası”olarak adlandırılan elbisenin önü göğse kadar açık, robalı ve ceket yakalıdır. Kollar normal genişlikte, bileğe kadar açık, robalı ve ceket yakalıdır. Kollar normal genişlikte, bileğe kadar uzundur. Bol olan elbisenin boyu diz altına iner.
Alta yine lazım giyilir, modeli aynıdır. Evli kadınlar saçlarını bir veya iki örük yaparlar. İşlemeli saç bağı “cemelek”ile süslerler. “Sırga”adı verilen küpeler, “nazgerdan”gerdanlık ve “zibi gerdan” kolye kullanılır.
Özel günlerde ve gösterilerde ise “tillekaş2adı verilen taç başa takılır. tillekaş üzerine ince ipek örtü “rumal” örtüdür. Altından yapılan bu aksesuarlar günümüzde yapılmamaktadır.
Gelin elbisesinin modeli de aynıdır. Elbisenin içine beyaz ipekliden dikilen “parancı” gelin gömleği giyilir. Modeli genç kız elbisesi gibidir. Gelinin ellerinin görünmemesi için bilekten lastikle büzdürülüp, parmaklarının ucuna kadar uzun olan bir kumaş parçası takılır, buna “yençe’’ denir. Gelin elinde “destrumalçe”adını alan işlemeli mendil vardır. Bu mendili burun üzerinde tutarak yüzünü erkeklerden saklar.
Gelinlerin saçları da çok sayıda örülür. Siyah ipek ipler ve boncuklarla hazırlanan “tahta pupek” adı verilen saç süsü enseden aşağı saçlara tutturulur. Bu süsü gelin 40 gün taşır. Başlarına tes kalpak giydikten sonra üzerine “ak peril rumal’’ örterler. Eskiden üzerleri özellikle kenarları yine zincir işi (suzeni) ve sap işi ile stilize çiçek ve yaprak formları ile işlenirken, günümüzde bu örtüler...
Özbekistan’da gelin çeyizi üç gün odasında sergilenir. Odanın bir köşeşine yere serilen yatağının üzerine işlemeli “çayşap” denilen örtü örtülür. Yastığının üzerine konulan iki nan (ekmek) ve bal çift için gelecekte istenilen bereketli günlerinin simgesidir. Yine yatağın ortasına konulan bıçak da kötü gözlerden korunmaları içindir. 40 gün asılan çayşap daha sonra odanın duvarına asılarak süsleyici olarak kullanılır. Örtünün üzerindeki tumar (muska) lar da nazardan korunmak için takılır.
Genç erkek kıyafetler
Ülkede yiğit giyimi olarak tespit edilen “tik köylek’’ ve “tik işton”, beyaz üzerine ince çizgili pamuklu veya ipekli kumaşlardan dikilir. Yakası yuvarlak kesimli ya da omuzdan düğmeli olan tik köylekin boyu kalça altına kadar iner. Bol olan gömleğin beline “çarsı” / şayı belbağ denilen desenli, kare şeklinde bir örtü bağlanır. Tik işton , normal genişliktedir. Paçalara doğru daralır. Ayağa etik (çizme) giyilir. Bu pantolonun paçaları diz altına kadar uzun olan çizmenin içinde kalır. Başa siyah üzeri elde veya makinede işli doppi giyilir. Uzun kollu yiğit haladı (uzun ceket) işlemelidir. Pek fazla kullanılmaz. Genellikle “çapan” adı verilen içi pamuk, çift yüzlü kapitone yapılmış paltolar kullanılır. Gündelik giyilenleri renkli pamuklu kumaşlardandır. Damatların çapanları ise atlas kumaşlardan aynı modeldir. Önü açık olan çapanların beline çarsı bağlanarak kapatılır.
Resmi tatil kabul edilen bayram ve tatil günleri
Yeni Yıl 1 Ocak
Kadınlar Günü 8 Mart
Zafer Günü 9 Mayıs
Bağımsızlık günü 1 Eylül
Cumhuriyet Anayasasının Kabül Günü 8 Aralık
- Ramazan Bayramı
- Kurban Bayramı
Özbekistan’da bayram ve tatil günleri
Özbekistan’da gerek eskiden beri kutlan, gerekse yeni kutlanmaya başlanan bayramların sayısı oldukça fazladır.
Dini Bayramlar: Ruzahayıt (Ramazan Bayramı - İyd el Fıtr), Kurban hayıtı (Kurban Bayramı - İyd-el Adha)
Milli Bayramlar: Nevruz, Lale Bayramı, Hasat Bayramı, Mihircan Bayramı, Bağımsızlık Günü, Anayasa Günü, Yeni yıl, Kadınlar Günü, Zafer Bayramı, Aşula(Koşuk Bayramı)...
Bunların dışında her meslek grubunun kendine has kutlama günleri vardır. Örnek olarak: Doktorlar günü, Öğretmenler günü, öğrenciler günü... vb.
Özbek kıyafetleri
Özbekistan’da giysiler milli kıyafetlerle paralel olarak gelişme göstermişlerdir. Özbekler, milli kıyafetlerini, ev malzemelerini, renk ve nakışla süslemişler, giysilerinde genellikle özgün renklere önem vermişlerdir...
Özbekistan’da dekoratif nakış halk sanatları içinde önemli yer alır. Eskiden nakışçılık sanatı kendi nakış güzelliğiyle, renkler çeşitliliğle ve özgünlüğüyle meşhur olmuştur.
Eskiden gelinin çeyizi içine muhakkak üzerine nakış süslenmiş olan kıyafetler girerdi.
Kıyafetlerin çoğu aileyi büyüden, nazar değmesinden, koruma fonksiyonunu taşırdı. Damadın evine gelini nakişlarla süslenmiş olan şal altında götürürlerdi. Çift için ayrılmış olan odanın duvarlarını ve yatağı şallarla süslüyorlardı. Bu şalların adı, ”şüzani’’ olup, asıl anlamı “iğneyle dikilmiş olan” demektir.
Günümüzde’de bu atalardan kalan adet saklanmıştır. Milli kıyafetler şimdi de orjinalliğini sağlamak amacıyla elle yapılıyor.
Taşkent’teki milli kıyafetler çıkaran “Aktepa” fabrikası nakışlı kıyafetler ve Özbek millli başörtüleri, şapkalar ve ev malzemeleri üretiyor.
Ayrıca, bir çok kıyafetler makine yardımıyla da süsleniyor. Bunları: gürkürpa (çiçekli battaniye), süzani, zardeval, kirpeç, palyak vs. Milli kıyafetlerin orjinalliğini sağlamak için onlar seri şekilde çıkartılmıyor. Nakışın stili ve türlerini halk nakış sanatının ustaları yapıyor. Nakış genelde siyah kadife veya seten üzerine yapılır. Siyah kadife üzerine yapılan nakış çok güzel olmaktadır. Günümüzde Özbek kıyafetleri ise, modern çizgiler içerisinde kendini göstermeye başladı. Ünlü modacılar, geleneklere uygun dizaynları uygularlarken, batıya has yenilikçi çizgileri de ihmal etmiyorlar. Özbek giysileri artık çağdaş boyutlarda kendini gösteriyor.
Bir tutku, bir gelenek DOPPİ
Özbekistan’da her şehrin doppisi farklı oluyor. Eskiden sadece erkeklerin kullandığı doppı, artık kadınlar tarafından da kulllanılıyor. Doppı sadece geleneksel bir başlık değildir. Özbek halkı için bu şapkaların çeşitli anlamları da bulunmaktadır. Örneğin, bir erkeğin şapkasının başından düşmesi çirkin ve ayıplanacak bir hareket olarak kabul edilir. “Senin başında şapka var mı?” sorusunun anlamı “Sen de erkek misin?” demektir. Klasik erkek doppiları kare şeklinde, siyah kumaştan yapılıyor. Üzerine beyaz renk ile dört adet sivri biber motifi nakşediliyor. Bu şapkaların Hokand, Margilan, eski Taşkent ve Semerkant olarak çeşitli türleri vardır. Zemin ve süslemesi farklı şapkalarda önceleri kuş kanadı motifi kullanılırdı. Çünkü doğu efsanelerine göre, insanın kafasına konan kuşun mutluluk getireceğine inanılırdı.
Bu nedenle çocuk şapkalarının çoğu hâlâ kuş tüyleriyle süsleniyor. Çocuk şapkaları ayrıca, değişik nakışları ve resimleriyle de ilgi çeker. Simli kumaştan yapılan şapkaya, çocuğu kem gözden korumak için de bir nazarlık takılır. Hokand şapkaları “Okpar” ya da “Beyaz kanat” olarak adlandırılır. Kadın doppıleri ise bir çiçek bahçesinin gözalıcı renkleriyle süslenir.
Şehrisebz ve Kitap bölgelerinde gerek kare, gerekse koni şeklinde yapılan doppiler, parlak nakışlı, çaprazlama dikişleriyle diğerlerinden ayrılırlar. Bu doppılere “Irak î-doppi” adı veriliyor. Bunların yanı sıra halı doppılar da büyük ilgi görmektedir.
Geçmiş yıllarda kızlar, çeyizleri için kendileri doppı dikerlerdi. Gelinler bazen bütün maharetlerini göstererek, şahaserler yaratırlardı. Kadifeden dikilen bu zarif doppılerde en çok mavi, mor, bordo renkler tercih edilirdi. Doppı, ayrıca boncuklar ve kıymetli taşlarla da süslenirdi. Altın dikişli Buhara şapkalarının ise özel bir yeri ve önemi vardır. Buhara’da altın dikme sanatı çok eskiden beri yaygın olduğu için, damat ve gelinin düğün eşyaları arasında mutlaka altın dikişli şapka bulunur.
Geçen asrın sonlarında erkek şapkası “Kellepuş - Zerduz î” tek renk kumaştan ve koni şeklinde dikilirdi. Ama giderek doppı işleme teknikleri geliştirildi. Bütün fonun nakışlanması (Zeminsüsü), önceden desenin çizilerek üstüne resim dikilmesi (Gülduzi) gibi teknikler kullanıldı. Bu teknikler içinde “Gülduzi”, hafif ve zarif olduğu için daha çok tercih edilmektedir.
Buhara şapkalarında daha çok tabiat ve meyve-sebze figürleri işleniyor. En beğenilen süsleme ise “Çor gül” denilen bir tür çiçek desenidir. Halk arasındaki inanışa göre, kadınların sevdiği erkek için diktiği şapka, onu belalardan, felaketlerden korurdu. Bu nedenle kadınlar, erkekler savaşa ya da uzak yola giderken diktikleri şapkayı onlara hediye ederlerdi. Şapkanın renkleri ve süslemesi de, diken kadının duygularını anlatırdı. İkinci dünya savaşı yıllarında (1941-1945) dikilen şapkaların çoğu mütevazi, ciddi, sade renklerden oluşurdu.
Fakat savaştan sonra doppilerde canlı kompozisyonlar, parlak renkler kullanılmıştır.
El yapımı doppılar bugün de büyük ilgi görüyor. Özbekistan’ın bazı bölgelerinde bulunan ve şapka üretimi yapan küçük şirketlerde çalışan kadınlar, diktikleri şapkalarla hem geleneği yaşatmakta, hem de yeni unsurlarla zenginleştirmektedirler.
Türkiye Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’nce 1-13 Ekim 1992 tarihleri arasında Özbekistan ‘ın başkenti Taşkent, Semerkant, Narpay, Karşı, Nevai, Hatırcı, Aktaş, Pestergam, Bulungur şehirlerinde ve bunlara bağlı ilçe ve köylerde araştırmalar yapılmıştır.
Araştırma sırasında elsanatları ve kıyafetlerle ilgili çalışmalarda “atlas’’ ve “zar atlas’’ dokumacılığının büyük önem taşıdığını tespit edilmiştir. Özel günlerde ve gösterilerde giyilen elbiseler bu kumaşlardan dikilmektedir. 8 pedalli, kamçılı tezgahlarda dokunan atlas kumaşlar ipektendir. “zar”adı verilen sim tellerin çözgüye belirli aralıklarla yerleştirilip dokunanlarına ise “zar atlas’’denilmektedir.
Genç kız kıyafetleri
Ülkede bedene giyilen elbiseye “köylek’’ deniyor. “v” yakalı , iki parçadan oluşan elbisenin üst kısmı vücuda oturacak şekilde , alt kısmı boldur. Etek uçlarına bir sıra fırfır dikilerek süslenir. Yaka , ince plilerle hazırlanır. Kollar bileğe doğru bollaşarak el üzerine kadar iner, uçları yine ince plilerle süslenir. Elbisenin boyu da ayak bileği hizasındadır.
Nimçe
Köylekin üzerine giyilen kısa yeleğin adıdır. Düz ipekli kumaşlardan veya kırmızı kadifeden dikilir. Yakası “v”kesimli, vücuda oturacak şekilde hazırlanan nimçenin boyu bele kadardır. Eskiden üzeri zincir işi (suzeni) ile işlenirken günümüzde farklı kumaşlarla stilize formlar aplike edilerek ya da boyanarak süslenir. Nimçelerin uzun dikilenleri de vardır. Alta “ lazım’’ adı verilen pantolon dikilir.Köylekin kumaşından hazırlanır. Normal genişliktedir. paçalara doğru daralır. Uçlarına aynı kumaştan ince bant geçirilir. Lazımın boyu ayak bileği hizasındadır.
Ayağa etik (çizme) veya topuklu ayakkabı “tufli’’ giyilir.Saçlar birden fazla örülür. Başa zincir işi (suzeni) veya goblen işlemeli doppi giyilir. Sim iplerle dokunmuş kumaşlardan dikileni genellikle gelinler tarafından kullanılır. Ve “tes kalpak’’ adını alır. Bu başlıklar yaklaşık 5 cm. yüksekliğinde ve kare formludur.
Kadın kıyafetleri
Evli ve yaşlı kadınların elbiseleri de atlas kumaşlardan dikilir. “Hatun libası”olarak adlandırılan elbisenin önü göğse kadar açık, robalı ve ceket yakalıdır. Kollar normal genişlikte, bileğe kadar açık, robalı ve ceket yakalıdır. Kollar normal genişlikte, bileğe kadar uzundur. Bol olan elbisenin boyu diz altına iner.
Alta yine lazım giyilir, modeli aynıdır. Evli kadınlar saçlarını bir veya iki örük yaparlar. İşlemeli saç bağı “cemelek”ile süslerler. “Sırga”adı verilen küpeler, “nazgerdan”gerdanlık ve “zibi gerdan” kolye kullanılır.
Özel günlerde ve gösterilerde ise “tillekaş2adı verilen taç başa takılır. tillekaş üzerine ince ipek örtü “rumal” örtüdür. Altından yapılan bu aksesuarlar günümüzde yapılmamaktadır.
Gelin elbisesinin modeli de aynıdır. Elbisenin içine beyaz ipekliden dikilen “parancı” gelin gömleği giyilir. Modeli genç kız elbisesi gibidir. Gelinin ellerinin görünmemesi için bilekten lastikle büzdürülüp, parmaklarının ucuna kadar uzun olan bir kumaş parçası takılır, buna “yençe’’ denir. Gelin elinde “destrumalçe”adını alan işlemeli mendil vardır. Bu mendili burun üzerinde tutarak yüzünü erkeklerden saklar.
Gelinlerin saçları da çok sayıda örülür. Siyah ipek ipler ve boncuklarla hazırlanan “tahta pupek” adı verilen saç süsü enseden aşağı saçlara tutturulur. Bu süsü gelin 40 gün taşır. Başlarına tes kalpak giydikten sonra üzerine “ak peril rumal’’ örterler. Eskiden üzerleri özellikle kenarları yine zincir işi (suzeni) ve sap işi ile stilize çiçek ve yaprak formları ile işlenirken, günümüzde bu örtüler...
Özbekistan’da gelin çeyizi üç gün odasında sergilenir. Odanın bir köşeşine yere serilen yatağının üzerine işlemeli “çayşap” denilen örtü örtülür. Yastığının üzerine konulan iki nan (ekmek) ve bal çift için gelecekte istenilen bereketli günlerinin simgesidir. Yine yatağın ortasına konulan bıçak da kötü gözlerden korunmaları içindir. 40 gün asılan çayşap daha sonra odanın duvarına asılarak süsleyici olarak kullanılır. Örtünün üzerindeki tumar (muska) lar da nazardan korunmak için takılır.
Genç erkek kıyafetler
Ülkede yiğit giyimi olarak tespit edilen “tik köylek’’ ve “tik işton”, beyaz üzerine ince çizgili pamuklu veya ipekli kumaşlardan dikilir. Yakası yuvarlak kesimli ya da omuzdan düğmeli olan tik köylekin boyu kalça altına kadar iner. Bol olan gömleğin beline “çarsı” / şayı belbağ denilen desenli, kare şeklinde bir örtü bağlanır. Tik işton , normal genişliktedir. Paçalara doğru daralır. Ayağa etik (çizme) giyilir. Bu pantolonun paçaları diz altına kadar uzun olan çizmenin içinde kalır. Başa siyah üzeri elde veya makinede işli doppi giyilir. Uzun kollu yiğit haladı (uzun ceket) işlemelidir. Pek fazla kullanılmaz. Genellikle “çapan” adı verilen içi pamuk, çift yüzlü kapitone yapılmış paltolar kullanılır. Gündelik giyilenleri renkli pamuklu kumaşlardandır. Damatların çapanları ise atlas kumaşlardan aynı modeldir. Önü açık olan çapanların beline çarsı bağlanarak kapatılır.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz